Ziyaretçilerin Yorumları
Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Zeynep Sultan Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.
Zeynep Sultan Camii: Tarihin Taşlara Yansıyan Sesi
Mimari Güzellikler ve Yapının Detayları
Dışarıdan bakınca bile insanı içine almak isteyen bir havası var Zeynep Sultan Camii'nin. Kesme taş ve tuğlanın iç içe geçtiği duvarları, alışılmışın dışında bir zarafet taşıyor. Caminin merkezi kubbesinin çapı tam 12.20 metre; taşıyıcı dört duvar, kubbenin ağırlığını öyle ustaca kaldırıyor ki akla “Bunu yapan ustanın eline sağlık,” dememek elde değil. Kubbe kasnağında 16 tane yuvarlak kemerli pencere yer alıyor, içeride bir gün ışığı şöleni... Alt kat pencereleri dikdörtgen, üst kat ise sivri kemerli—bu klasik Osmanlı mimarisinin imzası adeta. Ve hemen üstlerinde her pencerenin başında bir dairesel pencere daha.
Son cemaat yeri ise altı porfir sütunla taşınıyor; sadece bir kubbesi var burada. Sütunların arası beş sivri kemerle örülmüş, kemerlerin tamamı tuğladan—detaylar gözden kaçmıyor. Sütunlar arasında kalan diğer boşluklar ise tonozla kapatılmış. Caminin ana kısmına adım attığınızda, girişin hemen üstünde ahşap kadınlar mahfili bulunuyor; altı mermer sütun taşıyor burayı. Sol üstte ise hünkar mahfili var. “Üst kata nasıl çıkılıyor?” diye merak edenler için: Girişin hemen yanındaki merdivenle.
İç Mekan ve Süslemeler
Mihrap kırmızı mermerden yapılmış; minber ise ince işçiliğiyle dikkat çeken ahşap. Caminin içi, 1983 yılında yenilenmiş kalem işi bezemelerle adeta bir sanat galerisi gibi.
Tarihe Tanıklık Eden Bir Mekân
Zeynep Sultan Camii, sıradan bir ibadethane olmanın çok ötesinde... Sultan II. Mahmut’un Vaka-i Hayriye (yeniçeriliğin kaldırılması) kararını burada alıp divanını topladığını duymak, insanın tüylerini diken diken ediyor. Caminin içinde Sultan II. Mahmut'un tuğrası var; bu da mekânın tarihsel ağırlığını hissettiriyor.
Haziresinde Alemdar Mustafa Paşa'nın mezarı bulunuyor. (Kısa bir tarih yolculuğu: Paşa, II. Mahmut'u tahta çıkarmış, ardından isyan sırasında hayatını kaybetmiş ve cesedi önce Yedikule’ye, sonra 1900'de buraya taşınmış.) III. Selim’in sadrâzamlarından Zeynep Sultan ile evli olan Melek Mehmed Paşa'nın kabri de hazirede yer alıyor.
Restorasyon, Ulaşım ve Pratik Bilgiler
Şu sıralar cami tadilat nedeniyle kapalı—bu, özellikle içerideki atmosferi görmek isteyenler için biraz buruk bir haber. Hatta bir ziyaretçi “Vakıfların 1. bölge müdürlüğü 3 yıldır restorasyonu bitiremiyor, burnuma pis kokular geliyor” diyerek biraz sitem etmiş... (Bürokrasinin tadilat üzerindeki etkisi her yerde aynı galiba!) Yine de dışarıdan güzelliğini görmek, fotoğraf çekmek mümkün.
Caminin arka tarafında bugün ilkokul olarak kullanılan bir mektep, önünde ise zamanında sebil olarak kullanılan ve şimdi büfe olarak işletilen bir bölüm var. Eminönü’nün göbeğinde, Gülhane’nin karşısında yer aldığı için ulaşım konusunda da avantajlı.
Küçük Sürprizler ve Detaylar
- Caminin bodrumu 1983’te restore edilmiş ve hâlen ibadete açık (tadilat öncesinde tabii).
- 1912’de türbesi yıkılan Zeynep Sultan’ın naaşı caminin bodrumunda yıllarca kalmış, 1950’de bugünkü yerine defnedilmiş.
- Batı tarafındaki tek minaresi, kesme taş kürsüsü ve tuğla gövdesiyle dikkat çekiyor; tek şerefeli ve demir korkuluklu.
Bir Bakışta Zeynep Sultan Camii
Her taşında, her penceresinde bir hikâye gizli. Şu an içine giremiyorsunuz belki ama dışarıdan bakmak bile yetiyor bazı duyguları hissetmeye. Hem mimarisiyle hem de tarihin içinden geçen olaylarla İstanbul’un en ilginç camilerinden biri. Yolunuz Gülhane tarafına düşerse, bir göz atmayı unutmayın. Belki restorasyon bittiğinde, içerideki o eski havayı hep birlikte soluruz—kim bilir?