Ziyaretçilerin Yorumları
Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Hidayet Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.
Hidayet Camii: Eminönü'nde Geçmişin Gölgesinde Bir Mabet
Kısa Bir Tarih – Her Taşı Ayrı Hikaye
İstanbul’un göbeğinde, Eminönü’nde – Yalıköşkü Caddesi’nde, No:3’te… Hidayet Camii. Sadece bir ibadethane değil, neredeyse bir zaman kapsülü. Sultan II. Mahmud, 1813 yılında burayı ahşaptan inşa ettirmiş (tabii o zamanlar deniz kenarında, etrafta kayıkhaneler ve bekâr odaları varmış). Fakat şehrin dokusuna sinmiş bir söylenti var: Melek girmez sokak… Hani olur ya, bazı sokakların adı bile insanı düşündürür. Rivayete bakarsan, burası bir zamanlar “her türlü rezilliğin döndüğü”, hatta meleklerin bile uğramadığı bir yermiş. Sultan Mahmud, bu rezilliğe el koymuş, her şeyi yıktırıp yerine cami yaptırmış.
Mimari Detaylar ve Yenilenmeler
Zaman geçmiş, cami harap olmuş, derken II. Abdülhamid 1887’de bugünkü kargir (yani taş) yapıyı inşa ettirmiş. Mimarı Valorid. Cami tek kubbeli – minaresi de tek şerefeli. Giriş kapısındaki kitabe, hem ilk yapımın (Yesarîzâde Mustafa İzzet’in güzel hattı) hem de yenilemenin izlerini taşıyor. Hümayun Mahfili bile varmış bir zamanlar… Altında çeşitli odalar bulunuyor, Yalıköşkü Caddesi’nden girip o meşhur merdivene yöneliyorsun. Son cemaat mahalli ise çatıyla kaplanmış. 1983 ve 2008’de iki büyük onarımdan geçmiş, hâlâ ayakta.
İbadet ve Manevi Havası
Burası sadece mimarisiyle değil, ruhuyla da insanı sarıyor. Yorumlarda geçen o içten cümleler… Mesela bir ziyaretçi, Sultan 2. Abdülhamid’in adının geçtiği bu camide namaz kılmanın kendisi için özel bir anlam taşıdığını söylüyor – “çok şükür” diyor, bir huzur hali. Bir başka yorum ise televizyon, din adamları ve şeytanla ilgili esprili bir sitem… Hayatın içinden, samimi, biraz da hınzır bir bakış açısı.
Geçmişin Gölgesi, Bugünün Uğrağı
Şunu da unutmayalım: “Melek girmez sokak” adı bile başlı başına bir hikâye. Bazılarına göre, bu lakap yeniçerilerin burada savaşta esir aldıkları kadınları ve kızları zorbalıkla misafir etmesinden geliyor. Yani, bir mekânın geçmişi bazen bugünkü huzurunu daha anlamlı kılıyor.
- Caminin altında çeşitli odalar var.
- Yalıköşkü Caddesi’nden giriş yaptıktan hemen sonra bir merdivenle karşılaşıyorsun.
- Son cemaat mahallinin üstü çatıyla örtülü.
- Tek şerefeli minaresiyle sade ama etkileyici bir siluet.
- 1983 ve 2008’de büyük onarımlar geçirmiş.
Ziyaret Etmek İsteyenlere
Restorasyon döneminde yolunuzu düşürürseniz, kapıdaki kitabeleri mutlaka inceleyin. Taş zeminin serinliği, kubbenin altındaki o derin sessizlik, bir de geçmişten bugüne süzülen hikâyeler… Eminönü’nün kalabalığında bir nefes aralığı gibi. Hidayet Camii, sadece bir ibadet yeri değil – biraz da İstanbul’un kendisi gibi, sürprizli ve derin.