Türkiye Camileri Kapak Fotoğrafı
camiler.org Logo
İstanbul Üsküdar Cevri Kalfa Cami kapak görseli

Cevri Kalfa Cami

Zeynep Kamil (merkez) Mahallesi Dr. Fahri Atabey Cadde No: 146 Üsküdar / İstanbul

22 yorum
4.9 / 5
Kaynak: Google Haritalar

Konum

Harita yükleniyor...

Ziyaretçilerin Yorumları

Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Cevri Kalfa Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.

Cevri Kalfa Cami: Zeynep Kamil’in Sıcak ve Tarihi İncisi

Tarihin İçinde Sıcacık Bir Nefes

Zeynep Kamil’in kalabalık sokaklarından birinde yürürken, Dr. Fahri Atabey Caddesi’nde aniden – bir merdivenin başında – bambaşka bir atmosfere geçiş yaparsınız. Cevri Kalfa Cami, kelimenin tam anlamıyla “sıcacık” bir atmosferle karşılar ziyaretçisini. Ferah yapısı, güneşli günlerde bile insanın içini serinletiyor. Hemen yanı başında Zeynep Kamil Hastanesi’nin varlığı, caminin hem kolay ulaşılır hem de gündelik hayatın akışına doğalca karışan bir ibadethane olmasını sağlıyor.

Mimari Detaylara Dair Ufak Bir Yolculuk

Burası öyle sıradan bir cami değil. Kare planı, kesme taş kaplaması, dört kemer üzerine oturtulmuş sağır kubbesi ve üç cephesine serpiştirilmiş yüksek pencereleriyle, klasik bir İstanbul camisi havasını bambaşka bir sıcaklık ve sadelikle yansıtıyor. İçerideki ahşap minber, kubbe ve duvarlardaki kalem işi desenler—gözünüzü yukarı kaldırmadan geçmeyin derim. Hele o minare... Yorumlardaki gibi, kendine has şekilli külahı ve taş alemiyle adeta serin bir yaz sabahı gibi “ben buradayım” diyor.

Tarihin Sessiz Tanıkları: Hazire ve Tekkeler

Bir dakika... Sadece mimarisiyle değil, tarih kokan detaylarıyla da insanı içine çekiyor Cevri Kalfa Cami. Avlusunun solundaki ufak hazirede, 1813 tarihli şahideler Bektaşi Babaları’ndan Feyzullah ve Fethi Baba’ya, Zeliha ve Hatice Hanımlar’a ait. Mihrabın önünde ise 1785 tarihli, dört dilimli Bektaşi tacı başlıklı Şeyh İsmail Efendi’nin şahidesi duruyor. Parantez açayım: Yanında şahideleri yok olmuş, on iki dilimli iki Bektaşi sikkesi de mevcutmuş.

Şaşırtıcı bir bilgi daha: Bu alan, 1770’lerde kurulmuş eski bir Bektaşi tekkesinin kalıntılarını barındırıyor. Tekkelerin Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla birlikte 1826’da yıkıldığı, ardından caminin bu topraklarda Cevri Usta’nın ruhu için inşa edildiği düşünülüyor. Geçmişin katmanları demiştik ya… Burada adeta elinizi sürdüğünüz taşlarda hissediliyor.

İbadet, Huzur ve Pratiklik

  • Şehir içinde kolayca ulaşılabilir konum — Zeynep Kamil Hastanesi’nin hemen yanı başında.
  • Ferah ve aydınlık ortamıyla huzurlu bir ibadet deneyimi.
  • Tarihiyle insanı içine çeken, küçük ama samimi bir cami atmosferi.
  • Tek minaresiyle fotoğraf tutkunlarını kendine çeken bir mimari detay.

Küçük Bir Not: Bakım İhtiyacı

Yorumlarda bir iki nokta gözüme çarptı: “Biraz bakım istiyor” diye eklemiş biri. Evet, belki zamanın yorgunluğu duvarlara biraz sinmiş olabilir. Ama bu, caminin sıcaklığından ve tarihinden bir şey götürmüyor—aksine, ona ayrı bir karakter katıyor.

Kapanış

Cevri Kalfa Cami, yalnızca bir ibadethane değil, aynı zamanda Üsküdar’ın zamansız hikayesinin küçük ama unutulmaz bir parçası. Yolu düşenler için—ya da sırf minaresini görmek isteyenler için—kesinlikle uğranması gereken bir durak. Ve kim bilir, belki bir gün siz de orada, tarihin içinde hafifçe esen serinliği hissedersiniz...