Türkiye Camileri Kapak Fotoğrafı
camiler.org Logo
İstanbul Fatih Mesih Mehmet Paşa Cami kapak görseli

Mesih Mehmet Paşa Cami

Hırka-i Şerif Mahallesi Prof. Naci Şensoy Cadde No: 22 A Fatih / İstanbul

117 yorum
4.6 / 5
Kaynak: Google Haritalar

Konum

Harita yükleniyor...

Ziyaretçilerin Yorumları

Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Mesih Mehmet Paşa Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.

Mesih Mehmet Paşa Camii: Tarihin ve İbadetin Buluşma Noktası

Karagümrük’ün Saklı Hazinesi

İstanbul’un Fatih ilçesinde, Karagümrük Mahallesi’nde yürürken birdenbire karşınıza çıkan Mesih Mehmet Paşa Camii – evet, adını duyanlar çoktur ama içine girip o havayı soluyanlar, bambaşka bir hikaye anlatır. Hırka-i Şerif Camii’ne oldukça yakın, Prof. Naci Şensoy Caddesi’nde yer alan bu cami, ilk bakışta klasik Osmanlı mimarisinin sade ama vakur örneklerinden biri gibi görünebilir. Ama bekleyin, işin aslı biraz daha derin...

Tarihin Katmanları: Osmanlı ve Bizans’ın İzinde

Caminin inşası, III. Murad’ın sadrazamlarından Hadim Mesih Mehmet Paşa’nın isteğiyle, Mimar Davud Ağa tarafından 1585-1588 yılları arasında gerçekleşmiş. Ama işin ilginci, cami aslında Roma döneminden kalma yuvarlak bir yapının hemen yanı başında yükseliyor. 30 metre çapındaki bu eski yapı, araştırmacılara göre zamanında bir mezar binası ya da sarnıç olarak kullanılmış. Hatta, Bizans döneminde imparatorlara ve asilzadelere ait mezarlıkların sur içinde olması gerektiğinden, bu bölgenin de oldukça özel bir geçmişi var. 1965’te yapılan kazılarda Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait buluntular çıkmış – özellikle porfir bir heykel parçası, mekânın ne kadar katmanlı bir tarihe sahip olduğunu gösteriyor. Bir dakika... belki de bu taşların serinliği hâlâ orada, altında bir imparatorun gölgesi var mı, kim bilir?

Mimari Detaylar ve Yenileme Dokunuşları

Caminin duvarları sağlam kagirden, kubbesi ise demir iskeletli. Tek şerefeli minaresi tuğladan örülmüş ve üstü betonla sıvanmış. Şerefe korkulukları demir parmaklıklarla çevrili; sade ama güven veren bir dokunuş. Zamanında harap olan cami, II. Abdülhamid döneminde Fetva Emîni Hacı Nuri Efendi tarafından yeniden yaptırılmış. Bu yüzden bazı kaynaklarda Fetva Emîni Camii olarak da geçiyor. Hatta yakınındaki Sütçü Murad Sokağı nedeniyle Sütçü Murad Mescidi olarak anıldığı da olmuş. Her köşe başında başka bir isim, başka bir hatıra...

İbadet Deneyimi ve Ramazan’ın Sesi

Camiye uğrayanların dilinde ise bambaşka bir güzellik var. Bir ziyaretçi rastgele uğradığında ikindi namazını kılıp, namazdan sonra hafız çocukların mukabele okuduğuna tanıklık etmiş – sesleriyle mest olmuş. “Bundan sonra her ikindi oraya giderim,” diyor. Hele Ramazan ayında, camilerde yankılanan mukabele sesi... Bir başka.

Cenaze için gelen bir ziyaretçi ise caminin temizliğini ve düzenini beğendiğini belirtmiş, ancak tuvaletin ücretinin 10 TL olması küçük bir not olarak düşülmüş. Sonuçta, ibadet ortamının temiz ve düzenli olması çoğu ziyaretçi için büyük bir artı.

Kafa Karışıklığına Dikkat: Hangi Mesih Paşa?

Burada minik ama önemli bir uyarı: Fotoğraflarda veya haritalarda bu camii, yakınlardaki Mimar Sinan’ın eseri Mesih Ali Paşa Camii ile karıştırılabiliyor. Oysa Samiha Ayverdi’nin “Mesihpaşa Cami İmamı” kitabında bahsedilen cami işte bu – Karagümrük’teki Mesih Mehmet Paşa Camii.

Mesih Mehmet Paşa Camii’ne Kimler Gelmeli?

  • Tarihi dokuları keşfetmekten hoşlananlar,
  • Osmanlı ve Bizans izlerini bir arada görmek isteyenler,
  • Ramazan ayında manevi atmosfer arayanlar,
  • İstanbul’da saklı kalmış, fazla bilinmeyen bir camii arayışında olanlar...

Kısacası, Mesih Mehmet Paşa Camii hem kültürel hem de manevi anlamda zengin bir deneyim sunuyor. Bir gün yolunuz Karagümrük’e düşerse – ya da düşürürseniz – bu camiye uğramadan geçmeyin. Kim bilir, belki siz de içeride yankılanan mukabele sesine dalıp, zamanın nasıl geçtiğini unutursunuz.