Türkiye Camileri Kapak Fotoğrafı
camiler.org Logo
İstanbul Fatih Kazasker İvazefendi Cami kapak görseli

Kazasker İvazefendi Cami

Ayvansaray Mahallesi Dervişzade Sokak No: 16 Fatih / İstanbul

143 yorum
4.7 / 5
Kaynak: Google Haritalar

Konum

Harita yükleniyor...

Ziyaretçilerin Yorumları

Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Kazasker İvazefendi Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.

Kazasker İvazefendi Cami: İstanbul'un Sıradışı Sessizliği

Tarihin Sessiz Tanığı

Ayvansaray Mahallesi’nde, Dervişzade Sokak’ın köşesinde öylece duruyor Kazasker İvazefendi Cami. Kimi zaman “Eğrikapı Camii” diye de anılıyor. Dışarıdan bakınca, klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşırken – aslında detaylara dikkatlice bakınca – alışılmışın biraz dışında bir sadelik ve ustalıkla karşılaşıyorsun. Caminin banisi, Alaiyeli (Alanya) Kazasker İvaz Efendi. Hakkında anlatılanlar, bir devrin karakterini yansıtıyor adeta... Doksan yılı aşan ömrü, ilmiyle ve bazen nükteyle anılan bir Osmanlı âlimi. Mezarı da caminin haziresinde. Fakat üstünde adı yazılı bir taş bulamazsınız; sadece büyük, silindirik, yazısız bir şâhide, belki de ona ait.

Mimari ve Sanat: Sinan’ın Gölgesinde, Kendi Yolunda

İlk bakışta “Mimar Sinan eseri mi?” diye soran çok olur. Sinan’ın tezkerelerinde adı yok ama, caminin altıgen planı, kubbesi ve o kendine has ahengiyle Sinan’ın ekolünden izler taşıdığı kesin. 15,6 x 14,5 metrelik kareye yakın dikdörtgen plan, altı payeye oturan merkezi kubbe ve onu çevreleyen tam beş yarım kubbe… Her biri ustalığın kanıtı. Son cemaat yeri yok, bu da Türk cami mimarisinde pek rastlanmayan bir ayrıntı. Giriş cephesindeki iki çifte kapı, büyük cümle kapısı yerine geçiyor. Bir de minarenin klasik yerinden farklı olarak kıble duvarı köşesine yerleştirilmiş olması – farklılığı sevenlere duyurulur!

Bir başka dikkat çeken detay ise, caminin 16. yüzyılın ikinci yarısından kalma İznik çinileriyle süslü mihrabı. “Harikulade!” diyenler haksız değil. Caminin hemen önündeki meydandaysa kitâbesiz eski bir çeşme karşılıyor sizi; külliye yapısından geriye kalan tek hatıra gibi.

İbadet ve Gündelik Hayat: Açık mı, Kapalı mı?

Cami hakkında yorum yapanların en çok üzerinde durduğu konuya gelelim: Açık mı, değil mi? Mahalle sakinleri, caminin sadece namaz vakitlerinde açıldığını, diğer zamanlarda ise kapalı tutulduğunu belirtiyor. Hatta bir yorumda, “Ayasofya açık, Eyüp Sultan açık, burası niye hep kapalı?” diye sitem var. Bahçesi geniş, çocuklar rampa sokaklarda top oynayamıyor, bisiklete binemiyor... “Caminin bahçesi neden kapalı, neden çocuklar oynayamasın?” diye soranlar az değil. Biraz hüzün, biraz mizah var bu serzenişlerde: “Bu ne korkudur? Camiyi yerinden söküp mi götürecekler?”

Kadınlar İçin İbadet Alanı ve Uygulamalara Eleştiri

Caminin kadınlar için ayrılan ibadet alanı ise başka bir tartışma konusu. Üst katta bir mahfil olmasına rağmen, kadınlara alt katta, sol tarafa paravanla ayrılmış bir bölüm bırakılmış. Girişte müezzin mahfilinin önünden geçmek gerekiyor. “Bu keyfi uygulama neden? Üst kat niçin kapalı?” diyenler var. Geleneksel düzenlemelerle ilgili farklı fikirler ve beklentiler – burası İstanbul, herkesin bir sözü var.

Bahçesi, Çevresi ve Küçük Sürprizler

Caminin geniş bahçesi, seyranlık havasında. Tarihten günümüze ulaşan meydan çeşmesi, geçmişteki külliyeden geriye kalan tek iz. Sıbyan mektebi, medrese – hepsi zamanla kaybolmuş. Mahallenin çocukları, yaşlıları, bazen turistler... Herkesin yolu bir şekilde buradan geçiyor.

Kısacası...

Kazasker İvazefendi Cami, mimarisiyle, tarihiyle ve İstanbul’un gündelik hayatına dair küçük meseleleriyle çok şey anlatıyor. Bazen kapalı olmasıyla eleştirilse de, 16. yüzyıldan bugüne ulaşan huzurlu atmosferini ve özgün detaylarını görmek için yolunuzu mutlaka düşürün. Özellikle İznik çinilerine ve bahçesindeki meydan çeşmesine bir göz atmayı unutmayın. Ve tabii, kapısının açık olduğu bir zamana denk gelirseniz – içerideki sessizliği, kubbenin altında yankılanan huzuru ve Sinan ekolünün izlerini hissedin.