Ziyaretçilerin Yorumları
Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Hüsambey Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.
Hüsambey Cami: Zeyrek’te Tarihin Tam İçinde Bir Soluk
Caminin Kapısından İçeri... Bir Anlığına Şehrin Gürültüsü Unutuluyor
Bir kapı düşünün – şehirdeki o bitmeyen koşuşturmanın arasından geçerken, bir anda başka bir dünyaya adım attırıyor insana. Hüsambey Camii’nin kapıları işte tam da böyle anlatılıyor: “Etrafın koşuşturmacasından rahatlığa açılan kapı gibi bir yer.” İstanbul’un Zeyrek Mahallesi’nde, kebapçıların tam karşısında, İtfaiye Caddesi boyunca ilerlerken birden karşınıza çıkan bu cami, sadece huzurun değil; yüzyılların da kapısı aslında.
Tarih ve Yangının İzleri
Hüsambey Camii’nin öyküsünde, yangının izi silinmez. 1612 yılında Şeyhülislam Sun’ullah Efendi tarafından yaptırıldığı biliniyor, ama kimi kaynaklar minberin Hüsameddin Hasan Efendi tarafından ekletildiğini de söylüyor. Bir dakika... Hadikatü’l-Cevami’de başka bir isim geçiyor, orada Kaptan Ali Paşa’nın babası Hüsameddin Hasan Efendi yazılı. Demek ki zamanla hem isim, hem de hikaye dallanıp budaklanmış. Fakat kesin olan bir şey var: Cibali yangını camiye ciddi zarar vermiş ve 1911’de Halil Efendi tarafından yeniden yaptırılmış.
Mimari Detaylar: İçerisi Kadar Dışarısı da Dikkat Çekici
- Enine dikdörtgen planlı, taş (kagir), düz tavanlı, dört yana eğimli kiremit çatıyla kaplı.
- Girişte ahşap çift kanatlı kapı ve son cemaat yeri. Sağ taraf tamamen ahşap, sol taraf ise çinilerle bezenmiş.
- Camide iki kat mevcut; üst mahfil ve müezzin mahalleri ahşap korkuluklarla çevrili.
- Harimin iç duvarları: pencere altına kadar ahşap lambri, sonrasında tavana kadar çini ile kaplı. Tavan ahşap, minber ve mihrap ise yine çiniyle kaplanmış.
- Yanında sekiz köşeli planlı eski bir mektep var. Şimdi caminin ihtiyaçları için kullanılıyor.
Dikkat: Sol tarafta sonradan yapılan beton namaz sahnı da yer alıyor. Minarenin ise şerefesi ve külahı yıkık… Belki de o klasik İstanbul siluetine alışık biri için biraz eksiklik hissi bırakıyor. Minareye içeriden çıkılıyor, bu da camiyi farklı kılan detaylardan.
İbadet ve Pratik İmkanlar
- İç duvarlarındaki çiniler ve iki katlı yapısı ile ferah bir ibadet ortamı sunuyor.
- Tuvaletler ve abdest alma yerleri, mihrap duvarı önündeki avluda bulunuyor.
- Gasilhanesi mevcut ve cenaze namazları burada kılınabiliyor.
- Şafi mezhebine uygun namaz kılınabiliyor (bu detay az yerde bulunur, özellikle soranlar için önemli).
- İmam odası ve ek namaz sahnı ile kapasitenin artırılması düşünülmüş.
Namaz vakti geldi mi, kebapçıların karşısında hızlıca girip huzur bulabileceğiniz bir yer. “Namazı kaçırmadan kılabileceğiniz bir cami” diyenler var – ki bu, yoğun bir bölgede altın değerinde.
Türbeler ve Bahçe
Avlusunda Sunullah Efendi’nin orijinal türbesi yer alıyor; ayrıca Sunullah Efendi’nin babası Cafer Çelebi de caminin haziresinde gömülü. Yani sadece ibadet değil, tarih ve maneviyat da bahçede kendine yer bulmuş.
Bakım ve Zamanın İzleri
Yorumlarda sıkça vurgulanan bir detay var: Uzun süredir kapsamlı bir bakıma ihtiyacı olduğu, muhtemelen Fatih Camii’ndeki çalışmalar biter bitmez sıranın buraya geleceği düşünülüyor. Ama bu haliyle bile, “yıpranmışlığının” ayrı bir güzelliği var sanki.
Zeyrek’in Merkezinde, Sessiz Bir Durak
Hüsambey Camii, Zeyrek Kadınlar Pazarı’nın tam ortasında, hem merkezi hem de sanki zamanın dışında bir yerde. Kapısından içeri girince, taş zeminin serinliği, çinilerdeki desenler ve ahşap kokusu arasında kısa bir mola… Biraz huzur, biraz tarih, biraz da İstanbul’un eski mahallerine özgü o samimi atmosfer.
Yolunuz düşerse, kapısından bir adım atın. Kim bilir, belki de sizin için de “şehirden huzura açılan bir kapı” olur.