Türkiye Camileri Kapak Fotoğrafı
camiler.org Logo
İstanbul Fatih Ali Paşa Cami kapak görseli

Ali Paşa Cami

Mercan (merkez) Mahallesi Fuatpaşa Cadde No: 18 Fatih / İstanbul

587 yorum
4.7 / 5
Kaynak: Google Haritalar

Konum

Harita yükleniyor...

Ziyaretçilerin Yorumları

Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Ali Paşa Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.

Ali Paşa Camii: İstanbul'un Tarihi ve Mimari Dokusunda Sessiz Bir Mücevher

Mercan'da Zamana Direnen Bir Cami

İstanbul'un Fatih ilçesinde, Mercan Mahallesi'nin hareketli sokaklarında ilerlerken birdenbire karşınıza çıkan Ali Paşa Camii... Bazen Ağa Camii, bazen Yakub Ağa Camii diye de anılıyor – ki bu isim çeşitliliği, caminin geçmişindeki zenginliğin kısa bir özeti gibi. Adres mi? Fuatpaşa Caddesi No: 18. Ama öyle klasik bir yol tarifiyle yetinmek istemezseniz, Kapalıçarşı'nın hemen arkasında, Süleymaniye Camii'ne de oldukça yakın. Yani, eski İstanbul'u hissetmek isteyenler için tam bir keşif noktası.

Asırlık Tarihi ve Yangınlarla Sınanan Hikâyesi

Caminin banisi Yakub Ağa; yani Eski Saray Ağası. Rivayet o ki, Eskisaray’da vefat edenlerin cenaze namazları burada kılınırmış. Bu bilgi, caminin sadece bir ibadet mekânı değil; aynı zamanda Saray'la, eski İstanbul'un nabzıyla iç içe geçmiş bir yapı olduğunu gösteriyor. Tarihi 1538 yılına kadar uzanıyor – İstanbul’un Fethi’nden 85 yıl sonrasına. Arada yaşanan büyük yangınlar, camiyi defalarca sınamış. 19. yüzyılda Sadrazam Mehmed Emin Âlî Paşa’nın eli değmiş, Sultan Aziz devrinin havasını katan bir onarım geçirmiş. Fakat iş burada da bitmemiş; 1912’deki Mercan Yangını’nda bir kez daha harap olmuş ve yıllar sonra, 1953’te tekrar cemaatini ağırlamaya başlamış.

Mimari Detaylar: Sekizgen Dış, Dairesel İç

  • Caminin ana ibadet alanı dışarıdan sekizgen, içeriden dairesel – mimaride küçük bir sürpriz gibi.
  • Tek şerefeli minaresi dikkat çekici: gövdesi yedi (veya altı) kenarlı, ince uzun pencerelerle süslü.
  • Mihrabı çimento ile sıvalı, minberi ise ahşap; ek bölümde de ayrıca minber ve mihrap bulunuyor.
  • Duvarlar, mihrabı ve minberiyle birlikte tamamen çini kaplı. (Biraz göz gezdirince, mavi-beyazın içindeki huzuru hissetmemek zor.)
  • Çadır tipi bir üst mahfil mevcut ve alt katta, eskiden sebil olan yerde bugün dört dükkân yer alıyor. Şu an bu dükkânlardan elde edilen gelirler Vakıflar’a gidiyor.
  • Mimarı olarak bazı kaynaklarda “İtalyan Bariori” geçiyor – ama kesin bir belgeye rastlanmamış. Yani, bir parça gizem de peşinden geliyor.
  • Yapının en kıymetli sanat eseri ise Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi’nin elinden çıkan kitabe.

İbadet ve Ziyaret Deneyimi

Ali Paşa Camii’nin bulunduğu lokasyon, ibadet için gelenler kadar, tarihi dokuyu hissetmek isteyenler için de oldukça pratik. Ulaşımı kolay – ister tramvayla, ister yürüyerek Kapalıçarşı’dan çıkıp beş dakikada varabilirsin. Caminin iç düzeni ve temizliğiyle ilgili özel bir şikâyet yok; aksine, restore edilmiş haliyle samimi bir atmosfer sunuyor. Ayrıca, çevredeki dükkânlar ve tarihi detaylar arasında dolaşmak, ziyaretin küçük bir sürpriz bonusu oluyor.

Küçük Notlar ve Duygusal İzler

  • Bazı yorumcular, camiyi “Beyazıt eski cami” diye anıyor – mahalle kültüründe isimlerin akışkanlığı gerçekten şaşırtıcı.
  • Yapının melez mimarisi ve tarihi detayları, klasik Osmanlı’dan küçük bir sapma gibi. Bazen insan, bu şehirdeki her köşede bir başka hikâye olduğunu anlıyor.
  • Ve şu detay: Caminin altında hâlâ kullanılabilir bir kuyu varmış. Eski İstanbul’un suya verdiği değeri hatırlatan küçük bir işaret.

Son Söz: Şehrin Gürültüsünde Sessiz Bir Durak

Ali Paşa Camii, büyük camiler ve anıtsal yapılar arasında biraz daha mütevazı ama kendine özgü bir yer. Eğer yolun Kapalıçarşı’ya, Süleymaniye’ye ya da Mercan’a düşerse – bir adımını da bu eski, sekizgen caminin taşlarına bırak. Kim bilir, belki taş zeminin serinliğini ya da çinilerin sessiz hikâyesini sen de hissedersin. Bazen, tarihle iç içe bir nefes almak için büyük kalabalıklara gerek yok.