Alaçatı Pazaryeri Cami

Alaçatı Pazaryeri Camii: Tarih, Kültür ve Sıradışı Bir Buluşma Noktası

Kiliseli Camii'nin Hikâyesi: Bir Bina, İki Doku

Alaçatı Pazaryeri Camii'ne ilk adım attığınızda, hemen fark edilen o farklı hava... Aslında şaşırmamak gerek; çünkü bu yapı, köklerini 19. yüzyılın sonlarına uzatıyor ve ilk olarak Rumlar tarafından Agios Konstantinos Kilisesi olarak inşa edilmiş. O dönem Alaçatı’nın sokaklarında Rumca konuşuluyormuş daha çok, nüfusun büyük kısmı Rumlardan oluşuyormuş çünkü. Sonra, 1923’teki nüfus mübadelesiyle Rumlar Alaçatı’yı terk edince, bu taş kilise sahipsiz kalmış bir süre. Ardından, Türkler tarafından camiye çevrilmiş. İşte burası neden halk arasında hâlâ “Kiliseli Camii” dendiğinin kısa özeti.

Mimaride Karşılaşmalar: Taşlar, Nefler ve Perde

Yapının kendisi başlı başına bir hikâye anlatıyor. Bazilikal planlı, üç nefli bir yapıdan söz ediyoruz. Duvarları yığma moloz taş tekniğiyle örülmüş. Sonradan eklenen minaresi ise tek şerefeli ve kesme taştan yapılmış. Hani bazen bir mekâna girersin; her köşede başka bir çağ, başka bir kültür fısıldar kulağına... Alaçatı Pazaryeri Camii işte tam olarak böyle bir yer. İçeride hâlâ kiliseye ait izler korunuyor. Hatta cami ve kilise bölümü arasında tavandan yere kadar inen bir perde var. Perdenin hemen arkasında turistlerin ziyaretine açık bir kilise bölümü yer alıyor. (Bir dakika... Türkiye’de başka bir yerde böyle bir şey var mı? Yorumlara göre yok — tek örnek bu!)

Gündelik Hayatta Cami: Atmosfer, İbadet ve Temizlik

Caminin atmosferinden söz etmeden geçmek olmaz. İçeri girince o taş duvarların serinliği ve tarihi dokusu insanı ister istemez etkiliyor. Yorumlardan birinde, mihrap kenarında yer alan dokunun, kilise tarafındaki mermer işleme detayına benzetilmesi özellikle dikkat çekmiş. Temizlik ve ibadet imkânlarıyla ilgili doğrudan bir yorum gelmemiş ama şu var: Binanın hem cami olarak hizmet vermesi hem de restorasyonun devam ettiği kilise kısmının ziyarete açık tutulması, burasının hem ibadete hem de kültür turizmine açık bir buluşma noktası olduğunu gösteriyor.

Biraz Mizah, Biraz Merak: Perde Arkasındaki Hikâyeler

Yorumlarda dolaşırken bir tanesi özellikle gülümsetiyor: “Arabacıyla fiyatta anlaşamıyorlar, taşlar tek tek taşınacak haliyle... Sonra lider kızıyor ve bu haliyle bırakıp araya perde çekiyor.” — olay biraz eski bir pazarlık hikâyesiyle, biraz da “yapacak bir şey yok” mizahıyla anlatılmış. Ve burası, perdeyle ayrılmış Türkiye’deki tek kiliseli cami olarak anılıyor. Hakikaten, her ziyaretçi için unutulmaz bir deneyim.

Ziyaret Etmek İsteyenler İçin Küçük Notlar

• İbadet için gelenler cami bölümünü, kültürel merakı olanlar ise kilise tarafını görebiliyor.
• Kilise kısmında restorasyon devam ediyor; bazı tarihi detaylar hâlâ ilk günkü gibi korunmuş.
• Binanın taş mimarisi ve iç mekânda karşılaşılan perde, ziyaretçilere alışılmışın dışında bir deneyim sunuyor.

Alaçatı Pazaryeri Camii, hem Alaçatı'nın tarihini hem de kültürel çeşitliliğini bir arada yaşamak isteyenler için bambaşka bir durak. Duvardaki fresklerden, minarenin gölgesine kadar... Her detayda geçmişin izleriyle bugünün huzuru buluşuyor. Eğer yolunuz Alaçatı’ya düşerse, içeri şöyle bir dalın — belki siz de kendi hikâyenizi bulursunuz.