Ziyaretçilerin Yorumları
Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. İmareti Atik Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.
İmareti Atik Cami: Zamanın İzlerini Taşıyan Bir Miras
Tarih Kokan Bir Yapı
Cibali Mahallesi’nde, Haydar İmareti Sokak’ta karşınıza çıkan İmareti Atik Cami — ya da pek çok kişinin bildiği adıyla Eski İmaret Camii — İstanbul’un Fatih ilçesinde, Zeyrek semtinin tam kalbinde saklı bir hazine gibi. Aslında bu cami, Bizans döneminden kalma Pantepoptes Manastırı Kilisesi’nin (Yunanca: Μονή του Χριστού Παντεπόπτη) üzerine inşa edilmiş. Şaşırtıcı derecede eski bir geçmişi var: 1081-1087 yılları arasında Komnenos Hanedanı’nın kurucusu I. Aleksios tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor. Hatta bazı kaynaklarda I. Aleksios Komnenos’un annesi Anna Komnena’nın bu manastır ve kilisenin yapımında etkili olduğu söyleniyor.
Dönüşümün Hikâyesi
Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesinden sonra şehirdeki birçok manastır ve kilise farklı amaçlarla kullanılmaya başlanmış. İşte Eski İmaret Camii de o dönemde imaret-zaviye ve medreseye dönüştürülmüş; kilisesi ise bu zaviye ve medresenin mescidi olmuş. Zeyrek Camii’nin imarethanesi olarak da kullanılmış bir dönem. Zamanla, Fatih medreseleri yapılınca cami niteliği kazanmış.
Mimari Özellikler ve Restorasyon
Dışarıdan baktığınızda tuğla dokusu ve özgün çatısıyla hemen dikkat çekiyor. Aslında Osmanlı döneminde üstü tek düz çatıyla kapatılmış; fakat 1970’lerde Mimar Fikret Çuhadaroğlu’nun çalışmasıyla dalgalı çatı çizgisi yeniden ortaya çıkarılmış. Arada izinsiz bir restorasyon da geçirmiş (1990’larda). Ve işin ilginci, 2015’te başlayan ve 2019’da tamamlanması planlanan restorasyon, bilinmeyen bir sebeple durmuş. 2024 yılı itibarıyla hâlâ iskeleler caminin üstünde… Çoğu ziyaretçi gibi, “Tadilat bittiğinde görülmeye değer bir yer olabilir,” diyenler az değil. Hatta bir ziyaretçi esprili bir şekilde, “Biri gidip bana haber verirse ben de giderim,” diye not düşmüş — insanı gülümsetiyor.
Bir başka yorumda ise, “İnşallah içi beyaz badanalı olmaz, tuğladan dışı gibi olur. Kıymetli bir eser,” diyenler de var. Yani, herkesin ortak isteği: Orijinal dokusunun korunması!
İbadet ve Günlük Yaşam
Caminin üst katında kuran kursu faaliyet gösteriyor. Tarihi binaların yaşatılması açısından bu oldukça olumlu karşılanıyor. Fakat caminin bakımsızlığı, tarihi dokuya uygun olmayan malzemeler (örneğin suntadan mihrab!) bazı ziyaretçileri üzüyor. Eserin çevresinde gecekondu tarzı yapılaşma ve eksik kalan bakımlar, “Böyle kıymetli bir yer için daha iyisi olmalıydı,” dedirtiyor insana.
Ulaşım ve Ziyaret Notları
- Fatih’in Zeyrek semtinde, Zeyrek Camii’ne bir kilometreden daha az uzaklıkta bulunuyor.
- Şu anda restorasyon devam ettiği için tam anlamıyla gezmek mümkün değil — ama dışarıdan bile o tarihî atmosferi hissetmek zor değil.
- Caminin tekrar ibadete ve ziyarete tam anlamıyla açılmasını bekleyenler çok.
Biraz Sabır, Biraz Merak...
Kim bilir, restorasyon tamamlandığında belki de İstanbul’un en özgün ve dokunaklı camilerinden biri olarak yeniden hayat bulacak. Şimdilik, yolunuz düşerse bir göz atın; kim bilir, oradan geçen biri size “Bitti, gel gör!” diye haber de verebilir.
İmareti Atik Cami — geçmişin izini bugüne taşıyan, sabırla ve merakla beklenen bir İstanbul hikâyesi.