Hırka-i Şerif Cami

Hırka-i Şerif Camii: Zamana Direnen Bir Osmanlı Barok Mucizesi

Osmanlı Barok Mimarinin İstanbul’daki Nadide Örneği

Fatih’in mahalle arasında, bir anda tüm heybetiyle karşınızda beliriyor Hırka-i Şerif Camii… O klasik Osmanlı camileriyle karıştırmayın sakın; çünkü burası başka. Keskin köşeleriyle değil, 8 köşeli ve tek kubbeli yapısıyla farkını daha ilk bakışta hissettiriyor. Hırka-i Şerif Camii, 1851 yılında Sultan Abdülmecid’in emriyle inşa edilmiş. Sebebi de az buz değil: Hz. Muhammed’in Veysel Karani’ye hediye ettiği o kutsal hırkanın burada muhafaza edilip, ziyaretçilere açılması.

Tarihi ve Kutsal Emanetleriyle Büyüleyen Bir Mabet

Caminin hikâyesi, Üveysi ailesinin elinde nesillerce korunan Hırka-i Şerif’in 17. yüzyıl başında İstanbul’a getirilmesiyle başlıyor. Önce küçük bir hücre, sonra bir vakıf, derken zamanla büyüyen ziyaretçi akınına dayanamaz hale gelince Sultan Abdülmecid devreye giriyor ve bugünkü muazzam cami yükseliyor. İçeri girince - hele ki o devasa kapılardan geçerken - sanki zamanda yolculuk… Bir de içerideki kutsal emanetler bölümü var ki, özellikle cuma günleri 12.30-14.00 arasında ziyarete açılıyor. O saatlerde bir başka oluyor cami.

Mimari Detaylar: Göz Dolduran Zenginlik

• İnce minareleri ve anıtsal giriş kapıları ile hayran bırakıyor.
• Yeşil iç mimarisi, huzurlu avlusu ve klasik Osmanlı’dan farklı duruşu hemen dikkat çekiyor.
• Mihrap, minber ve kürsü koyu kırmızı breş taşından, rokoko tarzında işlenmiş – Türkiye’de pek rastlanmayan bir detay.
• Sekiz büyük ve sekiz yarım daire şeklindeki 16 pencereyi süsleyen hatlar Kazasker Mustafa İzzet Efendi’ye ait.
• Minberin üzerinde Sultan Abdülmecid’in bizzat yazıp imzaladığı levhalar yer alıyor.

Pratik Bilgiler: Temiz, Huzurlu ve Erişilebilir

Şimdi, insan böyle bir mabedi gezince ister istemez içeriye de dikkat ediyor. Temizlik konusunda öyle abartılı bir iddia yok – ama anlatılanlara göre tuvaletleri çoğu restoranı cebinden çıkarır; hem ücretsiz hem de pırıl pırıl. Temizlik görevlisi işini hakkıyla yapıyor, buna şüphe yok. Bahçesine giriş bazen kapalı oluyormuş; halk girip mahvedeceğine böyle korunması daha iyi – diyenler var ve haksız da sayılmazlar. Ulaşım için ise Fatih’in göbeğinde yer alması zaten büyük bir artı.

Kültürel ve Dini Bir Merkez

Hırka-i Şerif Camii, sadece mimarisiyle değil, İstanbul’un dini folklorunda da çok önemli bir yere sahip. Hırka-i Şerif’in burada sergileniyor oluşu, camiyi nesiller boyu özel kılmış. Her detayda bir tarih saklı, her köşede bir hikâye… İçerideki işlemelerden mihraba, minberdeki yazılara kadar – her şey özenle seçilmiş. Kısacası, İstanbul’da görmeden geçilmemesi gereken camilerden biri. Hatta bazılarına göre, “bugüne kadar gördüğüm en güzel cami” unvanını fazlasıyla hak ediyor.