Ziyaretçilerin Yorumları
Bu bölümde yer alan bilgiler Google Haritalar'da öne çıkan yorumlardan yapay zeka kullanılarak derlenmiştir. Akbıyık Cami Google Haritalar bağlantısı 'nı inceleyebilirsiniz.
Akbıyık Camii: İstanbul'un Sessiz Hafızası
Tarihin İçinden Bir Soluk
Bazen bir sokağa adım atarsınız... Her köşe başında çocuk sesleri yankılanır gibi olur. O eski mahalle havası, zamanın tozunu silkeleyip bugüne kadar ulaşmış. Akbıyık Camii, işte tam da böyle bir yer. Kimine göre İstanbul'da ezanın ilk yankılandığı yer – bu bile tek başına yeterli bir sebep aslında. Cami, Ahırkapı'da, sahil ile demiryolu arasında, Sultan Ahmet Mahallesi Akbıyık Caddesi'nde bir köşede sessizce bekliyor.
İstanbul’un En Eski Camilerinden
1464 yılında, Fatih döneminin devlet adamlarından Akbıyık Muhyiddin Efendi tarafından inşa ettirilmiş. Gerçi girişinde 1453 tarihi varmış – bu küçük detay bile insanı düşündürüyor. Zamanla harap olmuş; Sultan Abdülhamid döneminde tekrar yapılmış, 1950’de ise Anıtlar Derneği ve halkın desteğiyle restore edilmiş. Günümüze ulaşan haliyle, orijinalinden neredeyse hiçbir iz kalmamış deseler de... O köklü geçmişin izi, taşların arasında hâlâ dolaşıyor gibi.
Kıbleye En Yakın, “Mescidlerin İmamı”
Bir rivayet var: Sur içindeki İstanbul’da Kâbe’ye en yakın mescit olduğundan, buraya “Evvel-i Kıble” ya da “İmamü’l-mesâcid” denirmiş. Hatta Osmanlı döneminde ilk ezan bu camide okunur, diğer camiler de buradaki ezanın ardından ezan okurmuş. Düşünsene, şehrin sabahını ilk selamlayan ses buradan yükseliyor... Akbıyık Camii, sıradan bir yapıdan çok daha fazlası.
Mahalle Arasında Saklı Bir Huzur
İçeri adım attığınızda başka bir zamana geçiş yapmış gibi hissedebilirsiniz. Küçük, şirin ve nezih diyorlar. Binanın çevresi tarihi binalarla çevrili; mahalle arasında adeta bir gizli cennet. Vakit namazları dışında iç mescit kilitli ama görevli isterseniz açabiliyor – bu da küçük bir not olsun. Yalnız, önündeki dar sokakta arabalar bazen yolu iyice daraltabiliyor; dikkatli olmakta fayda var.
Ekstra Bir Tavsiye: Dede Efendi’nin Evi
Oralara kadar gitmişken, bir de Hamamizade İsmail Dede Efendi'nin evine uğrayın derim (Ahırkapı Sk.17, Cankurtaran). Şehirdeki tarihi dokuyla iç içe geçmek isteyenler için birebir.
- 1464’te inşa edilmiş, fakat girişte 1453 yazıyor
- Kıbleye en yakın mescit – “İmamü’l-mesâcid”
- Tarihi dokusu ve mahalle atmosferiyle huzurlu
- Vakit namazları dışında içi kilitli; görevliyle açtırmak mümkün
- Çevresindeki dar sokaklar ve tarihi binalar ayrı bir güzellik katıyor
Kapanış
Çocukluğunuzun sokağını, eski bir İstanbul sabahını ya da bir taşın yüzeyinde geçmişin izlerini arıyorsanız – Akbıyık Camii tam size göre. Herkesin görebileceği kadar merkezi, ama ancak arayanın keşfedebileceği kadar saklı.