Pekmezpazarı Cami

Pekmezpazarı Cami: Tarih, Hikâye ve Şirinlik Bir Arada

Pekmezpazarı Cami Nerede?

Aşağı Mahallesi Pekmez Pazarı Cadde No: 2/A, Kınık, İzmir. Adresi böyle – ama asıl hikâye tabelada yazmıyor. Şehrin gündelik telaşı arasında sessizce varlığını sürdüren bu cami, adını bir zamanlar avlusunda satılan pekmezlerden almış. Düşünsene, avluda bağcılığın gölgesinde pekmez kazanları, sohbetler, ve belki de eski zamanların tatlı telaşı...

Tarihin Katmanlarında Bir Yolculuk

Caminin geçmişi öyle sıradan değil. Giriş kapısının üstünde 1287 yazıyor – yani neredeyse yedi asırlık bir geçmiş. Fakat bugünkü halini 1613 yılında almış (evet, bir yapının “son hali” bile yüzlerce yıl öncesine dayanabiliyor). Zaman içinde pek çok isim takılmış; kimi Pekmezci Cami diyor, kimi de avluda bulunan bir kabir nedeniyle Derviş Ağa Cami... Her isim, başka bir hikâyenin işareti gibi.

Restorasyondan Sonra Bambaşka

Burası üç yıl önce harika bir restorasyon geçirmiş. Eski fotoğraflarıyla karşılaştırınca “Vay be!” dedirten bir değişim – sadece duvarlar değil, sanki caminin ruhu da tazelenmiş. İnanılmaz süslemeler, beş-altı köşeli yıldız desenleri, hikâyesini henüz çözemediğimiz resimler... Her köşe başında yeni bir detay, gözden kaçırmak istemeyeceğin ayrıntılar.

İbadet ve Temizlik

İbadet için gelenler caminin şirinliğinden, huzurundan memnun. Temizlik ve düzen konusunda bir şikâyet yok, ki bu da özellikle aradığın bir kriterse önemli. Namaz çıkışında yakaladığın bir imamdan küçük bir tarih dersi kapmak mümkün – orada bulunmanın kıymeti bir anda ikiye katlanıyor.

Kısa Kısa Gözlemler

• Yüzyıllara meydan okuyan bir yapı: 1287’den 1613’e, oradan bugüne…
• Restorasyon sonrası adeta yeniden doğmuş.
• Avlusunda geçmişin izleri ve eski pekmez pazarının hayali.
• Süslemeleri, yıldız motifleri, anlatamadığı hikâyeler…
• Halk arasında farklı isimlerle de anılıyor, “Derviş Ağa Cami” diyen de var.
• Şirin, samimi, huzurlu bir atmosfer.

Son Söz: Görülmeye Değer!

Pekmezpazarı Cami, sıradan bir ibadet mekânı olmaktan fazlası. Duvarlarındaki desenler, avlusundaki sessizlik (ve belki eski bir pekmez kokusunun hayali), her köşede başka bir hikâye anlatıyor. Şirin mi şirin, tarih dolu ve ziyaret edenlerin dilinde hep bir takdir... Eğer yolun Kınık'a düşerse, bu camiyi görmeden geçme derim.